Yasin Suresi

Ana sayfa » Yasin Suresi Fazileti

Yasin Suresi Fazileti


Yasin Suresi Fazileti İle İlgili Hadisler Ve Rivayetler

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

Yasîn sûresinin faydaları

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

“Kur’ân-ı kerîmde bir sûre vardır ki, ona Allah katında “Azîme” denir. O sûreyi okuyan kimse, kıyâmet günü çok kimseye şefaat edecektir. O sûre Yasîn sûresidir.”

Yasîn sûre-i şerîfesini okumanın faidelerinden birkaçı:

  1. Eceli gelmiyen hasta şifâ bulur.
  2. Eceli gelen hasta ölüm acısı duymaz.
  3. Ölürken Cennet meleklerini görür.
  4. İnsan korktuğundan emin olur.
  5. Garipler yardımcı bulur.
  6. Aç olan, tok olur. Yani ummadığı yerden rızık gelir.
  7. Susuz olan, kanıncaya dek su bulur.
  8. Bekarların evlenmesi kolay olur.
  9. Elbisesi olmayan elbise bulur.
  10. Gayb olan şey bulunur.

Fakat bunlara niyyet ederek ve inanarak okumak lazımdır.

İmâm-ı Şa’rânî buyuruyor ki:

“Hastam iyi olursa veya şu işim hasıl olursa, sevâbı Seyyidet Nefîse hazretlerine olmak üzere, Allah için, üç Yasîn okumak veya bir koyun kesmek nezrim olsun derse, bu dileğinin kabul olduğu çok tecrübe edilmiştir.”

Malik bin Yesar (ra)’ dan rivayet edilmiştir: Peygamber (sav); “Kur’an’ın kalbi Yasin-i Şerif’tir. Kim onu Allah rızasını talep ederek ve ahiret sevabı için okursa, Allah onun günahlarını magfiret eder. Onu ölülerinizin üzerine okuyunuz.” buyurdu.

-Ebu Hureyre (ra)’ dan rivayet edilmiştir: Peygamber (sav) şöyle buyurdu; “Kim bir gecede, Allah rızası için Yasin’i okursa günahları af olunur.”

-Enes (ra)’ dan rivayet edilmiştir: dedi ki; Rasulullah (sav) buyurdu: “Herşeyin bir kalbi vardır ve Kur’an’ın kalbi de Yasin’dir. Her kim Sure-i Yasin’i okursa Allah ona bu sureyi okuması sebebiyle Kur’an’ı on kere okumuş kadar sevap ihsan eder.”

-Hz. Ali (ra)’ den rivayet edildigine göre Rasulullah (sav) kendilerine şöyle demiştir: “Ya Ali! Yasin Suresini oku, zira Yasin Suresinde on bereket vardır;

  1. Yitigi olan okursa yitigine kavuşur,
  2. Mahkum okursa hapisten kurtulur,
  3. Çıplak okursa giydirilir,
  4. Onu okuyan aç doyar,
  5. Bekar okursa evlendirilir,
  6. Yolcu okursa yolculuğunda yardım görür,
  7. Susuz okursa suya kanar,
  8. Hasta okursa afiyet bulup iyileşir,
  9. Korku içinde olan okursa korktuğundan emin olur,
  10. Ölümcül hastanın yanında okunsa elem ve ızdırabı hafifler.

-Aişe (ra)’ dan; “Muhakkak ki Kur’an’da bir sure vardır. Kendisini çok okuyana şefaat eder. Dinleyen ise magfiret olunur. O, Sure-i Yasindir.


Yasin Suresi ve Kuranı Kerim Uygulaması

yasin suresi ve kuranı kerim app store yasin suresi ve kuranı kerim play store

Sitemizin yayın hayatına devam edebilmesi için sitemizi paylaşarak bize destek olmak ister misin?

TwetleFacebook'ta PaylaşWhatsappPinterestRedditTumblrLinkedin

Yâsîn Suresi Hakkında

Adı iki harften oluşan ilk âyetinden alınmıştır. Hz. Peygamber tarafından bu isimle anılmıştır ve Buhârî ve Tirmizî'nin hadis kitaplarında da bu isim kullanılmıştır. Sûre, Kur'an'ın kalbi olarak nitelendirilen bir hadise dayanarak "kalbü'l-Kur'ân" olarak da adlandırılmıştır ancak bu yaygınlık kazanamamıştır. Sûrenin Mekke döneminin ortalarında nâzil olduğu kabul edilmektedir. İnsanların yaptıkları işlerin ve bıraktıkları izlerin kayda geçirildiğini bildiren 12. âyetin yorumu meyanında rivayet edilen bir hadis dolayısıyla bu âyetin Medine'de indiği söylenmiştir ancak bu kanaat benimsenmemiştir. Sûre seksen üç âyetten oluşmaktadır ve fâsılası "م، ن" harfleridir.

Yâsîn sûresinde İslâm akaidinin üç temel konusu (tevhid, nübüvvet ve âhiret) tabiatın mükemmel kuruluşundan ve işleyişinden delillerle anlatılır. Bu arada geçmiş kavimlerden ibret alınacak örnekler verilir. Sûre dört bölümden oluşur ve birinci bölümünde ana konu Hz. Peygamber'in nübüvveti ve Kur'an'ın vahiy ürünü olduğunun ispatıdır. Sûrenin ilk âyetinde "yâsîn" adı geçer ve bu muhtemelen Hz. Muhammed'e bir hitaptır. Daha sonra Kur'an'a yemin edilerek Muhammed'in Allah'ın peygamberleri arasında bulunduğu ve Kur'an'ın da gafletten kurtulamayan insanları uyarmak amacıyla indirildiği ifade edilir. Ancak inanmayanların uyarılara rağmen iman etmeyecekleri belirtilir ve insanların yaptıklarının bir kaydedildiği bildirilir (âyet 1-12). Sûrenin ikinci bölümü, Hak dinin tebliğcilerine gönderildikleri bir yerleşim yerinin halkının hikâyesini anlatır. Bu yerleşim yerine önce iki tebliğci gönderilmiş, daha sonra onları desteklemek için bir üçüncüsü gönderilmiştir. Ancak halk elçilere yalancı demiş ve onların uğursuzluk getirdiğini ileri sürmüştür. Elçiler tebliğden vazgeçmezlerse işkenceyle öldürüleceklerini söylemişlerdir. Bu sırada şehrin uzak bir yerinden gelen bir kişi halkı iman etmeye teşvik ederken kendisi de iman etmiştir. Ancak inkârcılar tarafından öldürülmüştür ve sonunda o yerleşim yerinin halkı korkunç bir sesle helâk edilmiştir (âyet 13-32). Müfessirler, bu kıssada anlatılan şehrin Antakya, elçilerin havâriler, halkın Romalılar ve uzaktan gelen kişinin de Habîb en-Neccâr olabileceğini kaydetmişlerdir. Ancak bu açıklamalar Hıristiyanlığın yayılışı ve Antakya'nın tarihi açısından doğru görülmemiştir. Kur'an'daki diğer kıssalar gibi bu kıssada da mekân ve insanların kimliği bilinmemektedir. Bu kıssanın amacı tarihî bilgi vermek değil, kıssadan ders çıkarmayı sağlamaktır.

Sûrenin üçüncü bölümünde, insanların yaşadığı yeryüzünün besleyici özelliklerine, gece ve gündüz, güneş ve ay arasındaki düzen ve âhenk, yeryüzündeki bitkiler ve canlılar, insanlar ve bunların bilmediği diğer canlıların tozlaşma ve döllenme süreçlerine, gemilerin denizde batmamasına değinilerek Allah'ın birliği ve yüceliğine dikkat çekilir. Ancak bütün bu deliller ve işaretler rağmen inkârcıların dinî gerçekleri reddettiği ifade edilir (âyet 33-47). Yâsîn sûresinin dördüncü bölümü âhiretin varlığı ve âhiret âleminin tasvirine yöneliktir. Kıyametin ansızın kopacağı bildirildikten sonra vukuu hakkında kısaca bilgi verilir. Daha sonra cennetin tasviri yapılır ve cehennemliklerin durumu anlatılır. Ayrıca inkârcıların iddia ettiği gibi Kur'an'ın bir şair sözü olmadığı, vahiy ürünü olduğu zikredilir. Dünya hayatında insana verilen nimetlerden bazıları sayılır, ancak inkârcıların bunlara rağmen hiçbir fayda sağlamayan putlara tapındıkları belirtilir. Sûrenin son âyetlerinde insanın spermden meydana geldiği hatırlatılarak "Çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diye soran inkârcıya "İlk defa yaratmış olan diriltecek" şeklinde cevap verilir. Bu cevap, "Sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkaran Allah ölüleri yeniden yaratmaya kâdir değil mi?" ifadesiyle desteklenir. Sûre, İslâm'ın tevhid ve âhiret inancına bir kez daha vurgu yaparak sona erer (âyet 48-83).

Yâsîn sûresi, Hz. Peygamber'e İncil yerine verildiğine dair hadisin sahih olduğu kabul edilmiştir. Bu sûre hakkında birçok hadis rivayet edilmiştir. Bunlardan biri "Yâsîn sûresini geceleri okuyan kimsenin günahları bağışlanır" şeklindedir ve sahih sayılmıştır. Yâsîn sûresinin ölüler için veya ölmek üzere olanların yanında okunmasını tavsiye eden diğer rivayetler ise zayıf sayılmıştır. Bazı tefsir kitaplarında isnadsız fazilet rivayetleri de bulunmaktadır.

Yâsîn sûresinin tefsiri konusunda yapılan çalışmalardan bazıları aşağıdaki gibidir:

Bu eserlerden başka, Yâsîn sûresinin tefsiri konusunda çok sayıda başka eser de bulunmaktadır. Süleymaniye Kütüphanesi’nde yapılan araştırmada, Yâsîn tefsiri, havâs ve tercüme kayıtlarının sayısının 100 civarında olduğu tespit edilmiştir. Bu kayıtların yirmisi Hamâmîzâde Ali Efendi’nin Yâsîn tefsirine aittir, diğerleri ise Ebûishakzâde Esad Efendi’nin Ħulâśatü’t-tebyîn fî tefsîri sûre-i Yâsîn adlı eserine aittir.

Copyright © Yasin Suresi - 2015-2023